zehir zıkkım oldu..

yaa aslında gecenin bir yarısı yenen adana kadar tatmin edici keyiflendirici bişey olabilirmi; özellikle biraz bira arkasına..

lakin nerden bilirdim o lezzetli, güzel, ufacık dürümün beni bu hallere sokacagını. 2 gündür ne tuvaletten cıkabildim, nede adam gibi yemek yiyebildim. bilmem inanırmısın sigara bile icemiyorum. her yerim agrıyor. cehennem provası gibi aslında bir yandan. lakin asıl korkum iyileştikten sonra yine eskisi gibi iştahla adana dürüm yiyebilecekmiyim acaba.

kısa hikaye (kız ve oglan..)

Gerçekleri düşünmek için zorladı kendisini kız. çocuk karşılıklı bir ilişki kurabilmeye yetecek kadar aşık değildi henüz kendisine. Kızın sevgisi onu rahatsız etmişti. Yapacak hiç bir şeyi olmayan çoğu insan gibi kendi hayatını üzerine yapılan herhangi bir talep çocuğu kızdırıyordu. Hiç yakın arkadaşı olmamıştı, kesin randevulardan hoşlanmazdı. Herhangi birinin ondan bişeyler beklediğini hissetmektende hoşlanmazdı. Mümkün olduğu kadar dış baskılar olmaksızın yaşamak istiyordu. Kızın sürekli onun için bişeyler yapmaya çalışmasına güceniyordu. Kendini olduğundan daha fazla işe yaramaz hissediyordu. Düzmece bir anlaşma içinde "emildiğini" hissediyordu ve buda cocuğu istemediği bir yükümlülük altına sokuyordu.

 Çocuk daha önce kendisine bu kadar verici davranan bir kadınla tanışmamıştı, ama yinede kızı hiçbir rahatsızlık hissetmedende sömüremezdi. Bu yinede kızın kendisi için sürekli birşeyler yapmasına engel olmuyordu...

kız durumu bu şekilde algılıyor ama hala kafasındaki karmaşıklığı çözemiyordu. sadece cocuktan hoşlanıyordu, cocugunda ondan hoşlanmasını istiyordu. onu hicbir şeye zorlamak yada birşeyler yapmaya zorlamak gibi bir düşüncesi yoktu.

Gitmeliyim dedi kız, buralardan uzaklaşmalıyım. hemen bir bilet almalı ve gitmeliyim. ama belki oda gelmek ister. buradan uzaklaşırsa arkadaşlarından ayrılırsa benimle daha çok zaman gecirirse beni daha cok tanıyabilir belkide beni sevmeyi öğrenebilir. akıllı bir çocuk o. sadece yönlendirilmeye ihtiyacı var....

nerde o eski bayramlar...

her bayramın geyigi vardır. hep eskiye özeniş, bende cook ozluyorum eskiyi ama eski bayramları deil tabiiki. eski bıyıkları..

bu sefer baya bir resim ekliyicem bloga. dediğimi daha net anlatabilmek icin.
Eskiden futbol ve bıyık arasında büyük bir bağ vardı. en korkunc bıyıgı olan defans oyuncusu en gecilmez en iyi defans oyuncusu olurdu mesela. Eskiden bıyıksıza defans demezlerdi. tabi sadece defans mı. her futbolcu yeteneğini perçinlemek icin bıyık bırakırlardı.



tabii bu bıyık olayı sadece bizim cocuklarda yoktu. bıyık dediin en çok kaleciye yakısırdı. yerli yabancı fark etmez kaleci dediğin bıyıklı olurdu...


Engin yada seaman yada Grab




Türk yada ingliz kalecinin hası bıyıklı olur ...


Tabii bıyık ve futbolcu denince akla ilk gelen Ali Daei. Acı vatan Alamanyada top kosturan iranlı. Herkeslere gostermisti doğudanda cıkar futbolcu yeterki bıyıklı olsun...

Ama tabiiki bu kadar deil; eskiden futbolun futbol oldugu zamanlarda bir cok bıyıklı futbol yıldızı vardı. bıyıklarındaki ışık futbollarına yansırdı. simdilerde çoğunu bıyıksız gorsekte...

nerede eski ramazanlar eski bayramlar nerede eski bıyıklar...

Frogger..

ben daha mini mini bir kuşken oynuyordum bu oyunu. evet evet yanlıs duymadınız ben cook kucukken bile vardı bilgisayar oyunları tabii o zamanlar adı bilgisayar deil atariydi. cook gunler geceler harcamısımdır bu frogger denen oyuna. dun gece nette karsılastım kendisiyle once bir selamlastık biraz hasret giderdik. ama artık eskisi kadar sabırlı deilmişim bir noktadan sonra titreme krizlerine girdim...
işte efendim benimde insanlıga hizmetim olsun froggerı bloga acmak. oynamayanlar soyle bir kendini sınasın. daha once oynayanlarda nostalji yaşasın.
bu arada sacma kotu bir oyun die dusunenlerede bir hatırlatmam olacak bu oyun zamanının gercekten kralıydı. hatta internetten bakınırken gordum PS2 icin bile uretmisler yenilerde. vay zavallı frogger vay..

yarım..

cam kırıkları uzerinde sevişmekten bıktım. yok yok yanlış anlasılmasın zevk yada arzu yada acısız biseyler istemiyorum.. sadece kan temizlemekten bıktım.. her yeri batırıyorum yine..
yarım kalbim kaldı yarısını coktan kapadım.. o yarısı beni seviyor zaten. yarım kalple kadın sevmeye aşık olmaya kalkıyorum. balkondan düşüyorum. uçmaya calısıyorum. sabaha karşı ezan sesi duyuyorum. kalkıyorum bir sigara yakıyorum. yarım kalbime duman çekiyorum. yarım kalbimle masallar anlatıyorum. herkesde dinliyor. kimse inanmıyor ama kalbi yarım adama..
insan sadece bir kez yaşarmıs. bir kez aşık olurmus. bir kez orgazm olur, bir kez güler bir kez aglarmıs. ben sıramı bekliyorum.
bi boktan anladıgım yok oylece bekliyorum...

toparlamaca...

Düğün dernek?? sedatla hale evlendi.... Dans.. son dans. gecenin son dansı ?? hayatımın ilk dansı..

saçma hepsi sacma neden geldin neden gittin bisey soylemen gerekmiyormuydu. belkide benim duymam gerekiyordu. bereketsiz karısık hafta sonu.. yine biseyler kacırdım...

Gittiler... hepsi gittiler. italyada bokmu var. Birileri benim bilmedigim biseymi biliyor italyayla ilgili.. hep giderler zaten..

Evi tamir et. usta bul. onlar evi yıksın. sonra baska biri gelsin evi yapsın.. perde al. lamba al. maaaalll.. dur artık baska bisey alma. birileri geliyor birileri gidiyor. coook uzaga gidiyor, sense hala evdesin.. evlesin.. kendine baska mastırbasyon aleti bul, ev cok pahalı..

vizeye basvur. ugras dur. sersem ol. vize vermesinler. sersemlere vize vermezler.

fal baktır. kadın herşeyi bilsin dumur ol. 2008 kırılma noktammış. sonraki 2012 imiş. seda varmıs. gozleri cok guzelmis. hayatım boka saracakmıs... delilerden uzak durmalıymışım.. heryerde onlardan var. sikiim hayatımı..

yenii...

sevişmenin ayıp olmadıgına kendime inandırmaya calısıyorum. sevismeyi düsünmenin yada istemeninde oyle. ayıp yada sakıncalı olsa bu güzelim tavsanlar tepişirmiydi. bide fantazi yapmıs bacak kulağa..

sıkılmaya baslıyorum bu gunlerde yapacak biseyler istiyorum, arzuluyorum. uzun sure sonra kendimi yararsız hissediyorum. biraz dinlenmek iyi gelir sanmıstım. simdi duramıyorum. hayatımda ilk kez duramıyorum. durursam düsecegim gibi geliyor. aslında uzun zaman sonra ustumdeki yuklerden kurtuldum sevinmeliyim ama simdi asker ugurluyorum. bide tavsanlar gibi tepismek istiyorum. o zaman tum sıkıntımı tum gerginliğimi akıtacakmısım gibi hissediyorum..

...

gecemi takip eder günü yoksa gün mü böler ikiye geceyi... bana göre gündür ihanet eden geceye ve onu yaralayıp ikiye ayıran. gündür gecenin güzelligini ışığı ile gölgeleyen.. gündür senin yanımda uyuduğunu, bana sarılıp gülümsediğini hayal ettiğim gecelerin katili...
yeni bir geceye kadar hoşcakal..

istanbulda ilkbahar

benim ilmim suctur, benim ilmim aldatmaktır, benim ilmim yalandır dolandır. yumusakca dokunustur. herkesi ellerimle kandırdım ben. kelimelerimle bastan cıkardım. inanma bana. bildigim tek sey ilmimdir benim. giderek buyuyor ellerim giderek keskinlesiyor dilim. catallanıyor..
hayallerim vardı. eskiyi yırttım. eglenceli biseyler dinledim. eglenceli biseyler okudum. silkindim kendime geldim. portishead dinledim. duşlerimin yıkıldıgı an yırttıklarımı aradım. hepsini yapıstıracaktım. hep bir parcaları eksik kaldı. olmadı. artık biliyorum eski hic bir zaman yamanmıyor. simdi yeniyi eskitme vaktidir. herkes bildigi işi yapsın. bense kalın sis olayım artık kentte. rutubet zamanı artık istanbulda...

kadın dedigin boyle olur, boyle olur, boyle olur...

cocuklugumdan bu gune hastası oldugum uc kadın....
ortak yonleri savascı harbi hatun olmaları.. ama kadın dediin hangisi gibi olur.. hangisinin daha hastasıyım bilemedim...ilki chun lee.. taaa veled iken hastasıydım. kavgada bile işveli. yırtıcı, hep şık...

ikincisi lara croft incecik bel cıkık kalca diri gogusler. yeni yetme cagımın ilahı...

ve son ilahım. namı deger gelin. en seviyeli. en asi en acımasız ama en seksisi deil. kendince artıları ve eksileri var
hıımmm kadın dediin nasıl olur nası olur nasıl olur...

lovely blog

sevgili blogum. ne kaddar uzuun zaman oldu yazmayalı. hayat ne kadarda guzel deilmi. neler neler oldu bu aralar. oncelikle duman ve bulutsuzluk yeni album cıkardı. dinlemesi ne kadar keyifli. sonra yeni iş. onceki isten cıktıktan bir gun sonra baska is bulmanın keyfi. simdi cocuklarla oynuyorum. 3 ay daha boyle olacak. ciddi olarak cocuk aşermeye basladım. gecen gun cocgun biriyle resim yapıyorduk ördek resmi. sordum ördek gordunmu sen die. gormüs. nasıl bagırıyor ordek peki dedim. bu ordegin canı cook sıkılmıs bu vaaaaah vah die bagırıyor dedi. 8 yaşında bebe benimle kafa buluyor. ama simdilik egleniyorum. bir kısmını eve getiresim var. biraz neşeti severim biraz onu..
bide yeniden seviyorum be blog. bu sefer bokunu cıkarmıyorum. kendisiyle konuşmaktan acaip keyif alıyorum. goren bilen olmaz desede. konusunca mutlu oluyorum. geceleri onu dusunurken buluyorum. bugun oyle aklıma geldin mesaj atayım die msg atmıs. cocuk gibi sendim gun boyu. orada bir yerde duruyor olması simdilik en buyuk heyecanım. umarım bu sefer işler umdugum gibi gider. orada burada muhabbetini bile yapamıyorum seviyorum diyemiyorum ne ona ne baskasına buyusu kacacakmıs gibi geliyor...

bideee şükriye var artık hayatımda. nacizane motorum. en sonunda getirdik kendisini. iki gun nereye koyucaz die dusunduk durduk. ama eve girerken kendisini gormek bile heyecanlandırıyor. resimdekinin neredeyse aynısı. sadece bizimki biraz daha afişte. biraz daha işveli. ee nede olsa ruzgarın ogluyum deilmi blogcum. banada o yakısır. böyle iste lovely blogum. cook sey var anlatıcak. zamanla hepsi olacak. bide eşi dostu ozledim be blog koşuşturma bitsede insanları gorsem dimi yaw...
neyse belki biri burayı okurda beni arar gaza getirir...

cok guldum...

gercekten cok guldum... sansurlu yazıyorum..
Okaliptusta koala, gel ta.aklarımı ovala...

donme buraya...

sakın donme buraya. unut beni. adresimi unut, saati unut, dogacak cocuklarımızı unut. gelecegimizi hic olmamıs umutlarımızı unut evet haklısın digerleride haklıydu cok haysiyetli biri sayılmam ehh sizde haklılıgınıza aglayın....
dunyada portish head dinleyip lahmacun yiyebilenecek tek yer sanırım istanbul. o yuzden seviyorum bu kenti. ilk adım portish head lahmacun. ikinci adım portish head bol uyku hapı..
sıkılıyorum ulan..